Müşrikeler İle Kit'abiyyelerin Nikahları Hakkındaki Hükmün Hikmeti Teşriyyesi

Müşrikeler İle Kit'abiyyelerin Nikahları Hakkındaki Hükmün Hikmeti Teşriyyesi:


335 - : Malûm olduğu üzere müşrikler, hakikî bir dine intisabdan mahrumdurlar. Hakikî bir dinin bazı ahkâmını ihtiva eden muhar-ref bir dine mensub da değildirler. Bunlar, tamamen bâtıl bir dine sâlîk bulunurlar. Bu cihetle bunlar, hakikî bir dine karşı tam husumetkârâne bir cephe almış demektirler. Artık bunların hakikî bir dine te-mayülâtını veya hürmetini temin etmek pek müşküdir. Bunlar ile ha­kikî bir dine sâlik olan bir erkek arasında istinas, ruhî imtizaç öyle ko­lay kolay vücude gelemez. Bunlardan tevellüt edecek çocukların terbi­yelerini ve ne gibi tesirler altında kalacaklarını düşünmek de ayrıca lâ­zımdır.

İşte bu gibi sebeplerden dolayı bir müslim ile bir müşnkenin izdi­vaç akdi cevaza karın olamaz.

Kitabiyyelere gelince vakıa bunlar da hakikî bit dine sâlik değil­dirler. Fakat bunlar, muharref dinlere mensup kadınlardır. Bu cihetle bunlar, müşriklere nisbetle hakikî bir dini kabule ve ona hürmet gös­termeğe daha müstait bulunurlar. Bunlar ile izdivaçtaki mahzur binnisbe azdır.

Binaenaleyh müslim erkeklerin, kitabiyyeler ile evlenmeleri caiz bulunmuştur. Şu kadar var ki bu evlenmeler, mahzurdan halî olmadığı için mekruh görülmektedir.

«Elbahrür'râik» de vesairede denildiği veçhile : kitabiyyeler ile ev­lenmek, mekruhtur. Çünkü bunda bir takım mahzurlar vardır. Ezcüm­le : bu kitabiyyelerden doğacak çocukların dinî, ahlâkî terbiyeleri dü­şünülmek icab eder. Bu çocuklar, ehli harbin tabiatı üzerine neş'et eder, bulundukları muhitin terbiyesini alır, ecnebilerin- ahlâkile* mütehaÜik olarak babalarının milletine karşı bigâne bir vaziyette bulunur, miliî âdabdan islâm! ahlâktan bî nasib kalabilir. Bilâhara bunları gayri islâ-mî âdât ve âdâbdan tecrit etmek, müşkilât kesbeder.

Mâliki- kitaplarından «Minehül'celü» ile sairede deniliyor ki : bir müs­limin kitabiyye ile izdivacı, mekruhtur. Çünkü kitabiyye, şarab içer, hinzir eti yer, onu bundan men'e zevcinin hakkı yoktur. Artık bunlar­dan çocuklarına da yedirip içirmesi melhuzdur.

Sonra kitabiyye, gebe olduğu halde ölürse babasına teîîean müslü­man sayılan hamlile beraber küffar makberesine defnedilmiş olur. Ve böyle bir nikâh, gayri müslimlere temayül etmek, rheveddet göstermek demektir. Bu, zevciyyet muktezasıdir. Halbuki bir müslimin müslimele-ri bırakib da gayri müslimelere temayül ve teveccühte bulunması muva­fık olamaz.

Maahaza bir müslim, kitabiyye olan zevcesini kiliseye gitmekter. ve kendi dinine göre oruç tutup ibadette bulunmaktan men edemez v« bu halde bu kadına tekarrüb, kendi dinince memnu olunca tekarrüb d* edemez. Böyle bir kadının çocuklarına kendi dinine göre terbiye verme ğe çalışacağı da pek muhtemeldir. Bütün bvtnlnr ise müslümanların. hesabına birer, zarardır.

Hele kitabiyyei harbiyye ile izdivaç takdirindeki mahzurlar daha ziyade olacağından bu izdivacdaki kerahet, daha müekkeddir.

Velhâsıl- : rnüslim erkekler ile müdrikelerin izdivaç edememesi ve kitabiyyeler ile teehhülün mekruhiyeti hikmeti şer'iyye icabadındandır. [42]