ÇOCUKLARIN CİNSEL SÖMÜRÜ VE İSTİSMARDAN KORUNMASINA DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİ

ÇOCUKLARIN CİNSEL SÖMÜRÜ VE İSTİSMARDAN KORUNMASINA DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİ

Sözleşme’de çocuklarla irtibat içinde çalışan kişilerin atanması, eğitilmesi ve izlenmesi, çocukların risklerden haberdar olmaları ve onlara kendilerini korumalarının öğretilmesi, suçlular ve potansiyel suçlular için izleme tedbirleri alınması gibi önleyici tedbirler düzenlenmekte, ayrıca mağdurlar için destek programları oluşturulması, cinsel istismar ve sömürü şüphesinin yetkili makamlara bildirilmesi konusunda insanların teşvik edilmesi, çocuklar için telefon ve internet yardım hatları oluşturulması hususlarına dair hükümler yer almaktadır.

ÇOCUKLARIN CİNSEL SÖMÜRÜ VE İSTİSMARDAN
KORUNMASINA DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİ

Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan “Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismardan Korunmasına Dair Sözleşme” 25 Ekim 2007 tarihinde Lanzarote’de düzenlenen 28 inci Avrupa Adalet Bakanları Konferansı’nda imzaya açılmıştır. Sözleşme, bugüne kadar Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 28 ülke tarafından imzalanmış, ancak herhangi bir ülke tarafından henüz onaylanmamıştır.

Sözleşme’nin “Başlangıç” bölümünde, çocukların cinsel sömürü ve istismarının ulusal ve uluslararası düzeyde endişe edilecek derecede arttığı, özellikle çocukların ve faillerin bilişim ve iletişim teknolojilerini kullanımının artış gösterdiği, çocukların cinsel sömürü ve istismarını önlemek için uluslararası işbirliğinin gerekli olduğu ve bu alandaki mücadelede önleyici, koruyucu ve ceza hukuku boyutlarına odaklanan, kapsamlı bir uluslararası belgeye ihtiyaç bulunduğu gözetilerek, Avrupa Konseyi Devlet ve Hükümet Başkanları Üçüncü Zirvesi’nde (16-17 Mayıs 2005) kabul edilen Eylem Planı ve Bakanlar Komitesi’nin R (1) 11 No’lu Tavsiyesi başta olmak üzere, çocuk haklarına ilişkin diğer uluslararası belge ve programlar dikkate alınmak suretiyle, söz konusu Sözleşme’nin hazırlandığı ifade edilmiştir.

50 maddeden oluşan bu Sözleşme’de, çocukların cinsel sömürü ve istismardan korunmasına yönelik önleyici tedbirler hakkında kapsamlı düzenlemeler öngörülmüş ve bu konuya ilişkin maddi ceza hukuku ile ceza yargılama hukuku alanlarında ayrıntılı hükümler getirilmiştir.

Sözleşme’de çocuklarla irtibat içinde çalışan kişilerin atanması, eğitilmesi ve izlenmesi, çocukların risklerden haberdar olmaları ve onlara kendilerini korumalarının öğretilmesi, suçlular ve potansiyel suçlular için izleme tedbirleri alınması gibi önleyici tedbirler düzenlenmekte, ayrıca mağdurlar için destek programları oluşturulması, cinsel istismar ve sömürü şüphesinin yetkili makamlara bildirilmesi konusunda insanların teşvik edilmesi, çocuklar için telefon ve internet yardım hatları oluşturulması hususlarına dair hükümler yer almaktadır. Diğer taraftan, çocukların cinsel sömürü ve istismardan korunmasına yönelik alınabilecek önleyici tedbirler hakkında bilgi sağlanarak, kamuoyunda farkındalık oluşturma kampanyalarının desteklenmesi ve bu alandaki mücadeleye çocukların, özel sektörün, medyanın ve sivil toplumun da katılımının sağlanması öngörülmektedir.

Sözleşme, çocukların cinsel istismarının ev veya aile içinde, cebir, şiddet ve tehdit kullanılarak işlenmesini de içine alan, değişik şekillerini suç olarak kabul eden ilk belge özelliğini taşımaktadır. Sözleşme’de 18 yaşından küçük kişiler “çocuk” olarak tanımlanmış olup, bu yaşın altındaki çocuklarla cinsel ilişkiye girme, çocuk fuhşu ve pornografisi, çocukların -katılmamış olsalar bile- cinsel etkinliklere ya da cinsel istismara tanıklık etmelerine cinsel amaçla kasten neden olma gibi belli davranış tiplerinin cezai suç olarak tanınması, ayrıca bir yetişkin tarafından bilişim ve iletişim teknolojileri yoluyla bir çocuğa kendisiyle buluşmaya yönelik kasıtlı bir teklifte bulunulması –bu teklifin ardından böyle bir buluşmaya yönelik somut eylemlerin varlığı halinde- gibi, başta internet olmak üzere, yeni teknolojilerin çocuklara cinsel yönden zarar vermek ya da onları istismar etmek amacıyla kullanımının cezalandırılması öngörülmektedir. Sözleşme’de ayrıca, çocuk seks turizmiyle mücadele amacıyla, bireylerin yurtdışında işledikleri bazı suçlardan dolayı soruşturulmalarına yönelik hükümler de yer almaktadır.

Ceza yargılama hukukuna ilişkin olarak, Sözleşme’de, çocuklara yönelik cinsel sömürü ve istismar suçlarıyla ilgili soruşturma ve kovuşturmaların, gerektiğinde gizli operasyonlara da imkan tanımak suretiyle, etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi ve öncelikli olarak görülmesi düzenlenmekte, ayrıca mağdurların kimliğinin gizli tutulması ve adlîye binalarında faillerle temaslarının engellenmesi gibi adlî süreçte mağdurların korunmasına yönelik hükümler yer almaktadır. Diğer taraftan, bu konudaki soruşturmaların uzman kişi ve birimler tarafından yapılması öngörülmekte, çocukla yapılacak görüşmelerin ne şekilde gerçekleştirileceği detaylı olarak açıklanmakta ve cinsel suç failleri hakkındaki verilerin kaydedilmesi ve saklanması hususunda bir takım yükümlülükler getirilmektedir.

Sözleşme’de, taraf devletlerin Sözleşme’yi uygulamalarını denetlemek, devletlerin çocukların cinsel sömürü ve istismarı ile mücadele kapasitelerini geliştirebilmeleri için aralarındaki bilgi ve tecrübe paylaşımının ilerlemesini sağlamak, gerektiğinde Sözleşme’de yapılabilecek değişiklikler ve Sözleşme’nin uygulanmasında ortaya çıkabilecek problemlerle ilgili fikirler oluşturmaya çalışmak üzere, taraf devletlerin ve ilgili bazı kuruluşların temsilcilerinden oluşacak bir “Taraflar Komitesi” oluşturulması da öngörülmektedir.

Sözleşme’nin yürürlüğe girmesi için üçü Avrupa Konseyi üyesi en az beş ülke tarafından onaylanması gerekmektedir. Avrupa Konseyi, “Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismardan Korunmasına Dair Sözleşme”nin onaylanmasını sağlamak amacıyla “mini-kampanya” başlatmış olup, bu çerçevede üye ülkelerin temsilcilerinin katılacağı bölgesel konferanslar gerçekleştirilmesini planlamaktadır.

Sözleşme’nin, imzalayan ülkeler tarafından onaylanarak yürürlüğe girmesi, çocukların cinsel sömürü ve istismarı ile uluslararası düzeyde daha etkin bir mücadele imkanı getirecektir. Yine, Sözleşme’de düzenlenen bazı yeni tedbirlerin iç mevzuatımıza yansıtılarak uygulamaya geçirilmesi, ülkemizde de bu alandaki mücadeleye olumlu katkılar sağlayacaktır.

*Sözleşme ve Açıklayıcı Rapor’un İngilizce ve Fransızca metinleri ile diğer bilgilere http://conventions.coe.int adresinden erişilmesi mümkündür. Diğer taraftan, Sözleşme’nin Av. Alper Can Aykaç tarafından yapılan gayri resmî Türkçe tercümesi İstanbul Barosu Dergisi’nde (Cilt 82, Sayı 1, Yıl 2008) yayınlanmıştır.