II. Yargı Organlarıyla ve Adli Merceklerle İlişkiler

Yargıç ve savcılarla ilişkilerinde avukat hizmetin özelliklerinden gelen ölçütlere uygun davranmak zorundadır. Bu ilişkilerde karşılıklı saygı esastır.

Avukat daha önce yargıç ve savcı ya da hakem ya da başkaca resmi bir sıfatla incelediği işte görev alamaz.

Yargıç ve savcı ile hısımlık ya da evlilikten gelen engelleri gösteren yasa hükmünde yazılı derece dışında kalan hısımlar ve başkaca yakınlarında avukat, meslek onuruna en uygun biçimde takdirini kullanır.

(Türkiye Barolar Birliğinin 27-28 Mayıs 1989 tarihinde Giresun?da yapılan XX. Olağan Genel Kurulu kararıyla değişik metin)

Avukatlar ve avukat stajyerleri, mesleğe yakışır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar. Duruşmalara, Türkiye Barolar Birliğince şekli saptanmış cübbe ile ve temiz bir kıyafetle çıkarlar. Erkek avukatlar iklim ve mevsim koşullarının elverdiği ölçüde kravat takarlar.

Avukat duruşmayı terk edemez. Ancak kişisel ya da meslek onurunun zorunlu kıldığı durumlarda duruşmadan ayrılabilir. Bu durumda avukat derhal Baroya bilgi verir.

Avukat savunma için zorunlu olmadıkça davanın uzaması sonucuna varacak isteklerden kaçınır.

Yargıcın reddi, savcıların ve başkaca adalet görevlilerinin reddi ve şikayet edilmesi konusunda ve genellikle konuşmalarında ve yazılarında avukat konunun gerektirdiği gerekçeleri amacı aşmayacak biçimde açıklar.

Red ya da yakınma dilekçelerinin bir örneğini Baroya verir.

Avukat ileride tanık olarak dinlenecek kimselerden istisnai olarak bazı konuları öğrenmek zorunda kalmış olursa, bu kişileri etkilemiş olma şüphesi altına düşmekten kaçınmalıdır. Avukat tanıklara önerilerde bulunamaz, nasıl hareket edecekleri hakkında talimat veremez.

Avukat mahkeme kalemlerinde, icra dairelerinde ve her türlü mercilerde çalışan görevlilerle olan ilişkilerinde meslek onuruna ve ağırbaşlılığına uygun tutum ve davranışlarını korur.