İcmâ'nın Mahiyeti

İcmâ'nın Mahiyeti


439 - : Icma, lügatte azm, kasd, ittifak manasınadır. Istılahta : «Ümmeti Muhammed'den olan müctehidlerin bir asırda, bir hükmü şer'î üzerine ittifak etmeleri» dir.

Demek ki icma, bir kerre bu ümmeti merhumeye hâs bir hüccettir, bir tekrimi ilâhî eseridir. Sonra bu icma salâhiyeti, müetehitlerin hasai-smden olup avamını nâssm ittifakları icma sayılmaz. Çünkü avamını nâs, icmaın istinat edeceği delillere muttali değildir. Zaten onların bir meselede ittifakları adeten kabil olamaz, kabil olsa da ona bizim ıttılaı-mız mümkün değildir.

440 -: İcma, yalnız bir kısm şer'î hükümlerde, yâni: dinî umurda carîdir. İbadetlerde ve hukukî meselelere ait hususlarda icma cereyan eder. Vücudi bârî, sıhhati risalet gibi itikada ait olan esaslar, mücerred icma ile sabit olamaz. Ve şer'î delillerden istinbatı mümkün olmayıp şarii mübinin tasrihine mütevakkıf bulunan ahiret ahvâli, eşratı saat gibi şey­ler de icma ile bilinemez. Bunlar, şariin nususuna mütevakkıftır, ve illâ devr lâzım gelir. Yâni: Bu husustaki nususun icmaa, icmaın da bu nü-suna tevakkufu lâzim gelir ki, bu bâtıl olan bir devrdir.

Kezalik : âlemin hudusu gibi aklî hükümlerde veya bir ilâcfn bir hastalığa nafi olması gibi gayri dinî hükümlerde veya vaktile görülmüş veya ileride -görülecek tarihî hâdiselerde de insanların ittifak etmeleri icmaı ümmetten mâdud olamaz. [17]