Mehre Müteallik İhtilaflar, Davaları

Mehre Müteallik İhtilaflar, Davaları :


469 - : Beynezzevceyn nikâh kaim iken veya talâk vaki olduktan sonra mehri müsemmanın mıkdarında ihtilâf olunup da zevç, zevcesi mi-silİû kadınlar için mehr olması mütearef olan bir şey iddia ettiği takdir­de söz, maal'yemîn zevcin olur, gerek tekarrüb veya halvet bulunsun ve gerek bulunmasın. Çünkü zevceyn, mehr tesmiye edildiğinde ittifak et­tikleri cihetle mehri misli tahkime lüzum yoktur. Belki ziyadeyi münkir olduğu için söz, zevcindir.

Tekarrübden, halvetten evvel talâk vukuu takdirinde ise zevcin id­dia ettiği mikdar, tansıf olunur.

Mikdannda ihtilâf olunan mehrin nükuddan oimasile mekîlât, mev-zûnat ve mezrûattan zimmete teallûk eder malumülvasf deyn veya bir ayn olması arasında fark yoktur.

Bu mesele, îmam Ebu Yusüfe göredir, tmamı Azama göre zevç ile zevce, mehrin mikdannda ihtilâf edib de hiç biri müddeasım isbat ede­mediği takdirde mehri misi, tahkim olunur, mehri misi, hangi tarafın lehine şehadet ederse söz, maal'yemîn onun olur.

470 - : Zevceyn, mehrin - altın, gümüş, arpa, buğday gibi - cinsinde veya - Türkiye, Mısır altım gibi - nev'inde, yahut- cevdet ve redaet gibi - vasfında ihtilâf eylese bakılır: E£or müsemma. ayn ise söz, zevcindir. Amma deyn ise tesmiyei mehnloki ihtilaf hükmünde olur.

471 - : Zevceyn, uruz vesaire misiliû ayn kabilinden, olan mehrin aslında tesaduk ettikleri halde zevcin elinde helak olduktan sonra kıy­metinde veya vezninde ihtilâf etseler söz. zevcin olur.

472 - : Zevccynden birinin vefatındım sonra varislerile berhayat olan taraf arasında ber vechi muharrer nıolırin aslı veya mikdarı hak­kında ihtilâf tahaddüs etse her ikisinin hayatındaki ahkâm cari olur.

Binaenaleyh ihtilâf, tesmiyei mehrde ise mehri misi, lâzım gelir.

Mikdarı mehrden olduğu takdirde berhayat ise söz zevcindir, berhayat değilse varislerindir.

473 - : Zevç ile zevcenin vefatlarından sonra varisleri arasında ihtilâf zuhur ettikte bakılır: Eğer ihtilâf, tesmiyei merhde ise mehri misi ile hükm olunur. Amma mikdarı mehr hakkında ise - mehr olması mütearef olmayan bir şeyi iddia etmedikçe - söz, zevcin varislerinin olup itiraf ettikleri mikdar, İâzım gelir.

474 - : Mehrde ziyade beyyinesi, müreccahdır.

Binaenaleyh zevce, mehrinin meselâ: On bin, zevç ise beş bin ku­ruş olduğunu iddia etse zevcenin beyyinesi tercih olunur.

475 - : Mehrde ibra beyyinesi müreccahdır.

Binaenaleyh zevç, mehrden ibra edildiğini, zevce ise mehrin el'an mevcudiyetini ve bu hususta zevcin İkrarda bulunmuş olduğunu iddia eylese zevcin ikame edeceği ibra beyyinesi tercih olunur.

476 - : Zevç, cihet tayin etmeksizin göndermiş olduğu nükud ile et'ime ve emtiayı ariyet veya mehre mahsub olarak gönderdiğini dâva, zevce dahi hediye olduğunu iddia eylese yiyilmek için tehiyye edilen şey­ler gibi hediyye olması mütearef olmayan mevadda söz, maalyemîn zev­cindir. Çünkü zevç, mümellik olduğundan ciheti temlike daha vâkıftır. Fakat her ikisi de beyyine ikame edecek olursa zevcemin beyyinesr ter­cih olunur. Beyyine bulunmadığı takdirde zevç yemin ederse zevce gön­derilen eşyayı mevcut ise red ederek mehrini istiyebilir. Ziyaı takdirin­de ise mehre mahsub edilir.

Amma hediyye olması mütearef olan şeyler hakkında söz, maalye­mîn zevcenindir. Zira bu suretle zahiri hal, zevci mükezzibdir.

477 - : Zevç, zevcesine bazı emtia gönderip zevce veya babası da ıvez olarak zevce bazıeşya ihda, ettikten sonra zevç, gönderdiği emtianın ariyet idiğini biFiddia yemîn eâerek o emtiayı istirdat eylese zevce veya babası da ıvez olarak verdiği hediyyeleri istirdat edebilir, gerek ıvez ol­duğunu sarahaten beyan etiniş olsun ve gerek olmasın.

478 - : Vefat eden zevç ile zevcenin mehr tesmiye etmiş oldukları beyyine ile veya varislerin tesadükile sabit olsa zevcenin varisleri sabit olan mehri zevcin terikesinden tamamen alabilirler. Şu kadar var ki bu hüküm, zevç ile zevcenin bir andaveya zevcin mukaddem vefat ettiği ya­hut bunlardan hangisinin mukaddem vefat eylediği bilinmediği takdir-dedir.Zevce mukaddem vefat ettiği takdirde ise mehrinden zevcine isa­bet edecek mikdar, sakıt olur.

479 - : Bir kimse, marazı mevtinde tezevvüc ettiği takdirde bakı­lır: Eğer1 mehri müsemma, zevcenin mehd- misline müsavi veya ondan dun ise zevce bu mehri varislerin icazetlerine muhtec olmaksızın terike-sinden alabilir. Amma mehri müsemma, mehri mislinden ziyade ise faz­lası hakkında vasiyet hükmü cereyan eder.

Binaenaleyh zevcin başka varisi bulunmaz veya bulunur da vefatın­dan sonra icazet verirlerse zevce bu fazlayı ahz eder. Amma icazet ver­medikleri takdirde bu fazla bâtıl olur.

480 - : Bir kimse, bir kadını şu kadar mehr iie tezevvüc ettiğini hali sıhhatinde veya marazı mevtinde ikrar ettikten sonra vefat edip de badehu kadın dahi tasdik eylese butasdiki, muteber ve kendisi mirasa müstahik olur. Şu kadar var ki ikrar, marazı mevtte olduğu takdirde mehri müsemma, mehri mİ3İden ziyade ise fazlası bâtıl olur. Meğer ki varisler, icazet versinler. Ankaravî.

481 - : Bir kimse, bir kadını şu kadar mehr ile tezevvüc ettiğini marazı mevtinde ikrar vebadehû inkâr edip kadın da kendisini nikâh hu­susunda tasdik eylese bu tasdiki sahih olur. Gerek hali hayatında ve ge­rek vefatından sonra tasdik etsinmüsavidir. Binaenaleyh bu kadın, meh­ri müsemmayı ahze ve hissei irsiyyesini talebe müstahik olur. Şu kadar var ki varisler, nikâhı inkâr ettikleri takdirde mehri misli mikdarmdan fazlasını alamaz.

482 - : Mehri misi mikdarı, düyunı sıhhate müsavidir. Fakat bu mikdardan ziyadesi üzerine düyunı sıhhat, mukaddemdir.

Binaenaleyh terikesi düyuna müstağrak olan bir kimse, maraza mevtinde evlense bakılır: Eğer mehri müsemma, zevcenin mehri misline müsavi ise sair garimler, zevce ile beraber alacakları rüsbetinde bu meh-ri iktisam ederler, velev ki zevceye teslim edilmiş olsun. Amma mehri mislinden ziyade ise fazlasına yalmz düyunı sıhhat ashabı müstahik olur. Ankaravî.

483 - : Bir kadın, marazı mevtinde nefsini mehri mislinden aza tez-vic etse vefatından sonra velîleri o mikdarı mehri misline iblâğ ettire­mezler.

484 - : Bir kadın, kocasında alacak mehri olmadığını marazı mev­tinde ikrar etse bu ikrarı, sahih olmaz. Ankaravî, Hindiyye, Bedayî, Mec maurinehr, Reddi Muhtar.

« (Matökî mezhebine nazaran zevceyn, daha duhul veya talâk veya. mevt ile firak bulunmadan mehrin mikdannda veya sıfatında ihtilâf et­seler, regid-iseler kendilerine, değilseler velîlerinfr yemîn tevcih olunur. Her ikisi de yemîn ederse veya her ikisi de yeminden nükûl eylerse ni­kâh, bir talak ile fesh edilir. Biri yemin edip diğeri nükûl ederse yemin edenin dâvasile hükm olunur.

Bu mesele, iki tarafın beldelerince mutad, mütearef bir mehr iddia

ettikleri takdirdedir. Fakat birinin iddiası, mütearefe benzer olduğu hal­de diğerinin iddiası mütearefe uygun olmasa söz, maalyemîn iddiası mü­tearefe benzer olanıdır. Bu, yeminden nükûl ederse diğeri tahlif olunur, yemin edince lehine hükm olunur, nikâh fesh edilmez.

İki taraf, kabled'dühul mehrin cinsinde veya nev'inde ihtilâf edince de nikâh mutlaka fesh edilir, yemin edip etmemeleri arasında fark yok­tur. Meğer ki birinin sözüne diğeri razı olsun, o takdirde fesh cihetine gidilmez.

Zevceyn, baded'dühul mehrin mikdarında veya sıfatında ihtilâf edip beyyineleri bulunmasa söz, maallyemîn zevcin olur. Yeminden nü­kûl ederse zevce tahlif edilir, onun dâvasile hükm olunur. Zevce de nü­kûl ederse zevcin lehine hükm edilir.

Zevceyn, baded'dühul mehrin cinsinde ihtilâf etseler her ikisine de yemîn tevcih olunur. Biri yemin edip diğeri nükûl ederse yemin edenin lehine hükm olunur. îkisi de yemin eder veya yeminden nükûl eylerse mehri misi, lâzım gelir.

Zevç ile zevce veya bunlardan birile diğerinin varisi veya her ikisi­nin varisleri talâkdan sonra mehrde ihtilâlf etseler bunun hükmü de baded'dühul zevceyny arasındaki ihtilâf hükmü gibidir. Şu kadar var ki bu ihtilâf, talâktan sonra, dühuldan evvel mehrin cinsinde vaki olsa ve iki taraf yemin etse veya yeminden nükûl eylese mehri mislin yarısı vacib olur.)

(Şafiîlere göre zevceyn, veya velüeri veya varisleri mehr tesmiye edilip edilmediğinde veya mehrin mikdannda veya cinsinde veya sıfatın­da veya müeccel olup olmadığında ihtilâf etseler bakılır: Eğer hiçbir ta­rafın beyyinesi yok ise veya beyyineleri olub mütenakız bulunsa iki ta­rafa yemin tevcih olunur. Zevcin tahlifi takdim edilir. Bunlardan biri ye­minden nükûl ederse diğerinin müddeasile hükm olunur.)

(Hanbelüere göre zevç ile zevce veya zevç ile çocuk olan zevcenin velîsi veya her ikisinin varisleri mehrin mikdannda veya ayninde veya cinsinde veya sıfatında ihtilâf etseler bakılır: Eğer iki taraftan birinin beyyinesi var ise ona göre hükm olunur. Beyyineleri yok ise söz, zevcin veya varisinin olur. Çünkü bunlar, münkir mevkiindedirler.

Zevç ile zevce veya zevcenin varisi mehrin kabz edilip edilmediğin­de ihtilâf etseler söz, maâîyemîn mehrin kabzını inkâr eden zevcenin ve­ya varisinin olur.

Mehr tesmiye edilip edilmediğinde ihtilâf vukuunda da hüküm böy­ledir. ElmezahibÜl'erbea.) [64]